DEDİKODU HASTALIĞI
Yüce Allah şöyle buyruyor: “Ey iman edenler zanın çoğundan kaçının,çünkü bazı zanlar günahtır.Birb...
https://www.dilekhaniminmutfagi.com/2014/01/dedikodu-hastaligi.html
Yüce Allah şöyle buyruyor:
“Ey iman edenler zanın çoğundan
kaçının,çünkü bazı zanlar günahtır.Birbirinizin ayıplarını
araştırmayın.Birbirinizin arkasından konuşmayın.(gıybet etmeyin),sizden biriniz
ölü kardeşin etini yer mi? Çünkü bundan tiksinirsiniz.Allah’tan korkun şüphesiz
Allah çok bağışlayan,çok acıyandır.”(Hucurat 12.ayet)
Gıybet büyük günahlardan birisidir.
Gıybet birinin arkasından konuşmak ve onun duyması halinde hoşnut olmayacağı
sözler söylemektir.Yani insanın yokluğunda söylenenler,doğru ise gıybet yalan
ise iftiradır.Gıybet dil ile mümkün oyduğu gibi işaret ve yazışma yoluyla da
olabilir.Her halükarda bir insan
başkalarının bulunduğu bir ortamda birisi hakkında duyması halinde hoşnut
olmayacağı sözler söylüyorsa bu yapılan gıybettir ve haramdır.
Gıybet günümüzde adeta çağın
hastalıklarından biri haline gelmiştir, insanda bazı içeceklerin bağımlılık
yapması gibi gıybette aynı şekilde bağımlılık yapar ve ağız artık dedikodu yapmadan duramaz. Özellikle
kin,nefret,kıskançlık ve öfke gibi kalbi hastalıklar kişiyi daha çok gıybete
sürükler.Bir kimse başka birine kızgınsa onu kötülemeye çalışır, hal bu ki başkasına
kızıp ta kendisini cehenneme atmanın ahmaklık olduğunu bilen gıybet etmez.Gıybet
etmekle ona zarar vermiyoruz bilakis ona faydamız dokunuyor,zarar ise bize
dokunuyor. Ne gülünç bir durum; birine çok kızgınsınız onun yüzünü görmek
istemiyorsunuz ama kalkıp sevaplarınızı ona veriyorsunuz. Hasan Basri
Hazretleri hakkında gıybet eden bir kişiye bir tabak hurma gönderir.Arkadaşları
sorar niye böyle yaptığını O’da şöyle der adam bana sevaplarını vermiş benim
bir tabak hurma vermem çok mu?
Hz.Peygamber gıybetin zinadan daha
kötü olduğunu söyler.Bu durumda kul hakkına girdiği için,dedikodu edenleri
uyarmalıyız.Eğer bunu yapamazsak konuyu dağıtmak için oraya başka bir konu
katmalıyız.Bunu da yapamazsak o ortamı terk etmeliyiz.Eğer bunları yapmasak o
yapılan gıybete bizler de ortak oluruz.İşte gıybet böyle bir şey ,ateşin odunu
yiyip bitirdiği gibi bir çok güzel ameli silip götürür.
Yüce Allah gıybet ile ölmüş
kardeşinin etini yemek kadar tiksindirici bir durumu benzeterek bizlere misler
veriyor. Böylece Allah gıybetin çirkinliğini kullarına bildiriyor.Bediüzzamana
göre ise Cenabı Hak (Hucurat)suresindeki ayetin başındaki soru edatıyla
müminlere altı farklı açıdan sorular sormakta ve adeta şöyle söylemektedir.
1-Aklınız yok mu ki bu derece çirkin
bir şeyi anlamıyorsunuz? Düşünme ve idrak etme kabiliyetini yetirdiniz mi bu
kadar iğrenç bir fiilin vahametini fark edemiyorsunuz?
2-Kalbinize ne oldu ki böylesine
nefret edilecek bir günaha karşı sevgi besliyorsunuz.Bu derece iğrenç bir şey nasıl sevilir?
3-Topluluk halinde yaşamaktan ve
kolektif şuurdan beslenen sosyal hayatınız ve medeniyetiniz böylesine zararlı
ve zehirli bir işi nasıl kabullenir,nasıl tepki gösterilmez?
4-İnsani hisleriniz bu kadar alçaldı
mı ki bir insanın ölü etini dişlemeyi makul görüyorsunuz?
5-İnsanlara karşı taşınması gereken
şefkat ve incelik gibi duygularınıza ne oldu ki başta din kardeşliği olmak
üzere pek çok yönden kardeş gibi olduğunuz bir mazlumun manevi kişiliğini
insafsızca dişleyebiliyorsunuz?Kendi uzvunuzu nasıl ısırabilirsiniz?
6-Vicdanınız nerede? Fıtratınız
bozulmuş muhterem bir kardeşinize karşı etini yemek gibi en iğrenç bir işi
yapıyorsunuz?
İşte gıybet eden biri bütün bu
sorulara cevap aramalı.
Biz başkalarının kusurlarını görme
konusunda kartallara ve kendi hatalarımızı görme konusunda da köstebeklere
benzemeliyiz. Eğer insanlar önce kendi hatalarını görürlerse gıybeti biraz azaltırlar
ama bunun aksine kendi hatalarına bakmadan başkasının dedikodusunu ederler. Dedikodu
ise kulu hem dünyada hem de ahirette zor durumda bırakan, ayrıca sevgi saygı ve
dostluğun çiçekleri açmadan o tomurcukları kurutan bir zehirdir. Bizler
Hz.Ali’nin dediği gibi yapalım “kişi başkasının hatasına bakacağına önce dönüp
kendi hatasına baksın”
İnsanoğlu melek değildir, güzel
yönleri pozitif davranışları olduğu gibi eksikleri ve yanlışlıkları da vardır. Önemli
olan kendi hatalarımızı görüp başkasının hatasına bakmamamız.Başkasının
hatasını değil de kendi hatasını gören insana ne mutlu.Hem bilmeliyiz ki
gıybeti yapılan Salih amellerle sevap testisini bir yandan tertemiz suyla
doldururken diğer yanda testinin altını kırıp yapılan onca güzel işleri heba
etmek ve boşa akıtmak kadar delice bir davranıştır.Hitap çiçeğimiz olan
dilimize sahip çıkmalıyız.Onu gıybet söz taşıma ve yalan gibi kirli şeylere
değil de onu zikir ve ilimle terbiye etmeliyiz.Hz.Peygamber şöyle buyurdular
“Kıyamet günü bütün insanlar mahşer meydanında toplandığında ,her birinin eline
birer amel defteri
tutuştururlar,içlerinden birisinin eline tutuşturulan amel defterine bakıp da
yaptığı ibadetleri ve gerçekleştirdiği iyi eylem ve davranışları orada
görmeyince Allah’a şöyle seslenir “Ey Allah’ım bu benim amel defterim değil
çünkü burada dünyadayken yaptığım ibadetlerden ve gerçekleştirdiğim iyi eylem
ve davranışlardan hiçbirini göremiyorum” Bunun üzerine kendisine şöyle hitap
eder “Ey kul senin Allah’ın hata yapmaz.Sen dünyadayken gıybet yaptın.Bu yüzden
de yaptığın ibadetler ve gerçekleştirdiğin iyi eylem ve davranışlar gıybet
yüzünden yok olup gitti,ibadetler ve gerçekleştirdiğin iyi eylem ve davranışlar
gıybetini yaptığın kimselere verildi”…
Cennete yakın olmak cehennemden uzak
kalmak istiyorsak ve bizleri birçok günaha götüren dilimize sahip çıkarsak
ahiret sermayemizi korumuş oluruz.Yazın sıcağında oruç tutuyoruz çok zor bir
ibadet sabah namazında uykumuzu bölüp namaz kılıyoruz.Hac ve umre yaparken yine
zorluklar çekiyoruz ve birçok arzularla nefsimizi terbiye etmeye
çalışıyoruz.Yani bir yandan meşakatlı bir şekilde ahiret sermayemizi
biriktirmeye çalışırken diğer yandan gıybet gibi pis bir hastalıkla
dağıtmamalıyız.
Bir gün gözlerimizi bambaşka bir
alemle açacağız o gün işte ebedi hayatımızın başlangıç günü olan müstesna günde
eyvah sesleri çıktığı zaman her şey bitmiş olacak,işte o gün gelmeden önce
bizler müflis duruma düşmeden sermayemizi korumalıyız.
DERLEYEN
YILDIZ ŞAHİN
1 yorum
çok beğendim
Yorum Gönderme